(Spoilersız Gibi) Genç Elitler İnceleme

Puanım: 7/10

İnceleme yazmayalı uzun zaman oldu. Yoğunluktan kaynaklandığını söyleyemeyeceğim ne yazık ki. Sebep tamamen benim kitapları bitirmeye çok odaklanmış bir şekilde okurken incelemelerini yazacak zamanı ayırmamamdan kaynaklanıyor ama bunu telafi etmeyi umuyorum. 

Bunun için uzun zaman sonra ilk incelememi sevdiğim yazarlardan Marie Lu' nun ancak başlayabildiğim Genç Elitler Serisi' nin ilk kitabıyla yapacağım. Yazarın diğer serilerini okuduktan sonra bu seride beni şaşırtan şeyler oldu tabii ki. Öncelikle bu seri yazarın diğer serilerinden farklı olarak tamamen fantastik bir evrende (bilim kurgu değil) ve post apokaliptik bir gelecekte değil, geçmişte geçiyor. Bu da yazarın alışılmış stilinden farklı bir yönce olduğu için beni şahsen şaşırttı. Bu şaşkınlığım gayet hoş bir şaşkınlık, zira bu seride yazarın üslubunda normalden farklı bulduğum şeyler benim daha çok hoşuma giden şeyler oldu. Efsane serisindeki gibi kitabına birden fazla bakış açısı katmış olsa ana karakterimizin bakış açısı dışındaki anlatımlar sadece boşluk doldurma ya da detay yaratma amacıyla orada bulunuyor ve asıl anlatım esas kızımıza bağlı kalıyor. Bu çok hoş çünkü okuyucunun ana karakterden bağımsız olarak çok fazla şey öğrenmesini engelliyor ve olayların sürpriz ögesini koruyor. 

Yazarın üslubunun bu kadar farklı gelmesinin bir sebebinin de ana karakterimiz olduğunu düşünüyorum. Şimdiye kadar okuduğum serilerinde karşılaştığım kendinden emin ve güçlü ana karakter profilini bu kitapta bulamadım ta ki kitabın sonuna kadar ve ilk kitabın sonuyla birlikte ana karaktere tutuldum. Esas kızımızın ilk andan itibaren tamamen ısınamadığım Hançer Cemiyeti' ne ihanet etmesiyle ilgili bir problem yaşamazdım, ki bu yüzden Adelina ikili oynamaya başladığı zaman (her ne kadar bunu yapmak zorunda kalmış olsa da) bundan rahatsızlık duymadım hatta bir noktada hoşuma gitti. Tamamen iyi, kurtarıcı, kahraman, erdemli rollere sahip karakterlere asla tamamen ısınamayan birisi olarak ana karakterler güçlü ama kötü şeyler yapmaktan çekinmeyen kişiler oldukları zaman onlara daha çok ısınıyorum. Kitabın sonunda ise Adelina tam bir anti-kahramana dönüştü ve işte o an bu seride çok eğleneceğimi anladım. 

- BURADAN SONRASI SPOİLER İÇEREBİLİR -

Esas karakterimiz, çok fazla şey yaşamış etrafında güvendiği kişiler tarafından ihanete düşürülmüş ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmek zorunda kalmış biri. Kendisine yapılan yanlışları unutabilen, affedebilen, üstesinden gelebilen biri olmamakla birlikte kin tutan ve intikam almak isteyen bir karakter haline geliyor. Hançerler arasında kimseye tam olarak ısınmamakla birlikte kimsenin de "esas oğlan" haline gelmesini istememiştim. Bu yüzden her ne kadar geri dönme ihtimali olsa da prens öldüğü zaman öyle çok da üzüldüğümü söyleyemem. Serinin ilerleyen kitaplarında bununla karşılaşırsam zorlama olacağını hissediyorum. Ama ilk kitabın sonu itibariyle Adelina' nın Hançerler le de Engizisyon ile de işi tamamen bitti ve kendi yoluna gitmeye başladı. Üstelik gerçek anlamda bir anti-kahraman haline geldi. Üstüne üstlük serinin esas kötüsü haline gelirse resmen Nirvana' ya ulaşacağımı hissediyorum. 

- SPOİLER SONU -

Belki de tüm hayatım boyunca kötü karakterin gözünden göreceğim, esas karakterin iyi olmayacağı, hatta özünde de iyi olmayan, kötü şeyler yapan ve bundan zevk alan biri olacağı bir hikaye okumayı beklemiş olabilirim. Bu seri bu bekleyişimi sonlandıracak mı göreceğim ama şuana kadar yaşananların üstüne Adelina' nın yeteneklerinin gerçek anlamda şeytani, kaostan beslenen yetenekler olması, Adelina' nın etrafında korkuyla heyecanlanması, güçlerini öfkesiyle beslemesi bana aradığım şeyi bulabileceğime dair bir umut veriyor. Bu oldukça tuhaf bir düşünce şekli olabilir ama umarım serinin diğer kitaplarında Adelina' yı "doğru yola" çekmeyi başaramazlar ve diğer karakterlerin karşısına hikayedeki esas kötü ve acımasız karakter olarak çıkar. 

ÖNERİR MİYİM?
Serinin şu anki gidişatı ile evet, kesinlikle öneririm. Umarım o hoşuma giden farklı ve karanlık atmosfer serinin devamında da varlığını korur. 

Biraz kısa bir inceleme yazmış olabilirim ama uzun zamandır yazmayışımın da etkisi olmakla birlikte aklım daha yazmak istediğim bir sürü diğer incelemeyle doluyken bu incelemeye ancak bu kadar odaklanabiliyorum. 

Hepinize iyi okumalar ve diğer incelemelerde görüşme dileğiyle...

Yorumlar