Puanım: 6/10
Öncelikle bu incelemenin çok kısa olacağını söylemek zorundayım çünkü serinin 4. kitabındayım ve herhangi bir spoiler vermeden ya da o noktaya kadar okuduklarımın sadece ilk kitaba yönelik objektif fikirlerimi etkilemeden çok uzun bir inceleme yazamam. Kitaba verdiğim puan zaten serinin diğer kitaplarından da etkilenmiş haliyle 8/10 olurdu.
Öncelikle seriye başlamak hakkında kafasında soru işaretleri olanlara yönelik birkaç şey söylemek istiyorum. Seriye başlamanızı öneririm ama özellikle ilk 2 kitapta aradığınız şeyi tam olarak bulamayacaksınız. İşler 3. kitapta ilginçleşmeye başlıyor ve 4. kitapta asıl rayına oturuyor. Yani seriye başlamayı düşünürken serinin hayranlarının ne kadar yoğun bir sevgi beslediğini gördüyseniz, seriyi o kadar sevecek kıvama gelmeden önce ilk birkaç kitabı sabırla okumanız gerektiğini bilmelisiniz.
Seri oldukça yavaş bir tempoda ilerliyor, dolayısıyla kitaplar da tek tek öyle. Daha önce söylediğim gibi 4. kitaptayım ve ancak şimdi olaylar yavaş yavaş ivme kazanmaya başladı. Peki bu seride ilk kitapları okumaya değer kılan şey nedir? Ana karakter, Adarlan Suikastçisi Celaena Sardothien! Bir ana karakterden beklediğim neredeyse her şeyi (geriye kalanları da sonraki kitaplarda) veriyor. Öz güveni yüksek, güçlü - hem zihinsel olarak hem de bedensel olarak - , vurdumduymaz, umursamaz, kesinlikle iyilik emsali olmayan, güzel ve güzelliğinden çekinmeyen, onu kullanmayı bilen bir karakter. Yani gerçekten (full homo) aşık olmuş olabilirim. Aynı yazara ait diğer serideki esas karakterimiz güçlü başlamasa da serinin devamında o hale gelmişti ama Celaena' nın yanında Feyre hiçbir şey gibi kalıyor. Celaena ile ilgili en sevdiğim şeylerden biri de savaşçı kişiliği ile kadınsı yanını harika bir şekilde harmanlaması. Öyle ki onu okurken bir kadının aynı anda hem süslü kıyafetleri, şık görünmeyi hem de bıçakları ve gücü sevmesi dünyanın en normal fikri haline geliyor.
Kitapla ilgili bir yığın olumsuz fikir sunabilirim bu arada. Konu oldukça yavaş ilerliyor ve basit işlenmiş gibi duruyor, kötüler çok ucuz tiplenmiş ve ana karakterin aşk ilişkileri çok irite ve yapmacık duruyor. Ama tüm bunlar serinin ilerleyen kitaplarında öğreneceğimiz bir yığın şeyle değişiyor bu yüzden bu tarz eleştirileri yapmak adil bir değerlendirme yapmak gibi gelmiyor bana. Bunun yerine bu incelemeyi okuyacak sizleri seriyi okumaya teşvik edecek sözler sarf etmek geliyor içimden. Çünkü fantastik ve entrika dolu bir dünya sevenler için ilk kitaplara karşı gösterilecek biraz sabır sonraki kitaplarda çok mutlu olmalarını sağlayabilir.
ÖNERİR MİYİM?
Evet, sabırlı olun lütfen ve seriyi bir bütün olarak değerlendirmek için uğraşın çünkü benim ısınma olarak adlandırdığım bu ilk kitapları atladığınız zaman mutlu olacağınıza dair umudum çok yüksek. Eğer yazara ait diğer seriyi okumadıysanız da önce bu seriyi bitirmenizi tavsiye ederim ki bu biraz zor olabilir çünkü bu serinin henüz çevrilmemiş iki kitabı var. 5. kitabı okuduğum anda ben de sabırsızlıkla o iki kitabı bekliyor olacağım. Ama iyilik emsali olmayan, iyi olsa bile kötü şeyler yapan ve "büyük oyunun" sonucu için de bunu yapmaya devam edecek ana karakterlere olan sevgim karşılıklı ise sadece ana karakteri ne kadar çok sevdiğinizi düşünmek "sabretmenizi gerektirecek" o kitapları okumak çok daha kolay bir hale getirebilir.
İyi okumalar...
Yorumlar
Yorum Gönder