Puanım: 7/10
Cadı Avcısı düşük beklentilerle başladığım için beklentimi aşan bir kitap oldu açıkçası. Orta Çağ İngiltere' sinde bir zamanlar cadıların yakıldığı bir dönemde kurgumuzda gerçekten cadılar ve fazlası var. Cadılar, büyücüler, hayaletler, gulyabaniler, cadı avcıları... Ana karakterimiz Elizabeth de bir cadı avcısı olarak karşımıza çıkıyor.
Kurgudan kısaca bahsedecek olursam: İngiltere, cadıların ve cadılığın yasaklandığı, yakalanan cadıların yakılarak idam edildiği bir ülkedir ve bu cadıları yakalamak cadı avcılarının görevidir. Aynı zamanda cadılara karşı bu olumsuz tutumun karşıtı olan Reformistler adında bir topluluk vardır. Reformistlerin lideri Nicholas lanetlenerek gün be gün ölmeye başladığı zaman kahinleri Elizabeth Grey adında bir kızı bulmalarını, laneti onun ortadan kaldırabileceğini söyler. Upminister' daki birkaç Elizabeth Grey içinden bir cadı bulmayı başarırlar. Doğru Elizabeth olan ana karakterimizi bulamama sebepleri halkın da krala ve cadı karşıtı yasasına karşı isyan başlatmış olmasıdır. Çünkü bu yüzden halk cadı avcılarına karşı da cephe almış durumdadır, cadı avcıları da kimliklerini gizli tutmak zorunda kalmıştır. Yani Nicholas ve dostları etraftaki Elizabeth Grey isimli kızları ararken ana karakterimizi saraydaki mutfak hizmetlilerden önemsiz biri olarak görmüşlerdir. Ana karakterimiz cebinde şifalı otlarla yakalanıp cadı damgası ile idam edilmek üzere tutuklanana kadar da bu durum dikkatlerini çekmemişti. Ama Elizabeth' in hapisten kaçmasına yardım ettiklerinde hala onun bir cadı avcısı olduğunu biliyorlardı ve ana karakterimiz de etrafı cadılarla ve büyücülerle sarılıyken bunu gizli tutmayı seçti doğal olarak. Bu noktada olay, ne zaman öğrenecekler ve öğrendikleri zaman ana karakteri öldürmek isterler mi, sorularının cevaplarını aramak üzerine kurulmaya başladı benim için. Kehanet zaten Elizabeth' in laneti kaldırabileceğini öngördüğü için o konuda endişelenmek yerine karakterlerin arasında gelişmeye başlayan aşk ve dostluk ilişkilerine ilgi göstermeye karar verdim. Bu durumda olaylar daha da ilginçleşiyor çünkü ekibin şifacısı ile Elizabeth arasında elle tutulur bir gerilim var ama Elizabeth bir cadı avcısı iken John' un annesi ile kız kardeşi bir cadı avcısı tarafından yakalanıp idam edilmiştir. Bu da John' un Elizabeth hakkındaki gerçeği öğrendiği zaman vereceği tepkiyi iyice merak ettiriyor ama ne yazık ki bu tepki daha önemli bazı olayların gölgesinde kalıp yeterince vurgulanamamış, onun yerine uzun vadede bir tepki seçilmiş. Şöyle ki ilk öğrendiği anda tepkisini, şuan spoiler vermemek için anlatamadığım olaylar yüzünden ikinci plana atmak zorunda kalırken ana karakterimiz için de bu uzun vadede "ben bir cadı avcısıyım, benden nefret ediyor ama benimle çalışmak zorunda olduğu için bana katlanıyor" düşüncelerinin sürekli olarak tekrar etmesine sebep olmuş.
Hikaye güzel, kurgu gayet iyi işlenmiş. Kitapta eksikliğini hissettiğim şey akıcılık olabilir çünkü normalde aynı kalınlıkta bir kitabı bundan daha erken bitirebileceğimi biliyorum. Bir de seri 2 kitapta sona ermek üzere tasarlandığı için olayların seri bir şekilde gerçekleşmesi gerekmiş, bu da kitabın duygusal yanını ikinci planda bırakmış bir tık. Çok değil ama yine de karakter gelişimlerinin, karakterlerin birbirine ısınması ile ihanete uğramış gibi hissettikleri olayların işlenmesi benim için birazcık daha önemliyken, bunların geriye atılıp kurgunun öne çıkarıldığını hissettim. Aşırı rahatsız olmadım ama yine de daha mutlu olabilirdim.
ÖNERİR MİYİM?
Evet. Kitabın artıları da eksileri de çok fazla ama ben bu kitabı okurken zevk aldım. Kitaba düşük beklentiler içinde başladığım için beklediğimin üstünde bir verim aldım. Düşük beklentilerle başlamamın bir diğer sonucu da karakterlere ısınamayacağımı düşünmem oldu ki bir kitapta benim için en önemli etmenlerden birisidir bu ama korktuğum başıma gelmedi ve bir anda en sevdiğim kişiler haline geldiler diyemeyecek de olsam karakterlere yeterince ısındım ve bu beni çok mutlu etti.
Bu kitap hakkında söyleyebileceklerim bu kadar, benim için orta seviyede kalmış da olsa cadı/büyü temasını daha çok sevenler için kesinlikle daha zevkli bir deneyim olacaktır. Ben daha çok mitolojik evrenler, bol bol aksiyon ve aile tadında dostlukların kurulduğu kitaplara düşkünüm.
Keyifli okumalar.
Yorumlar
Yorum Gönder