(Spoilersız) Meleğin Düşüşü İnceleme

Puanım:4/10
Serinin eski bir seri olduğunu biliyorum. Uzun zaman önce alıp okumadığım bir seriydi sebebi de ilk kitaptı. İlk kitabı okuduğum zaman sonu yüzünden sinirlerim bozulmuş okumaya devam etmek istememiştim. Seriyi bitirmediği sadece ilk kitabı okuyup bıraktığım için olanları da büyük ölçüde unutmuşken bu sefer bitirmeyi amaçlayarak okumaya karar verdim çünkü kitaplığımda okunmamış bir seri olması beni gerçekten rahatsız ediyordu. İlk kitabın sonuna geldiğimde tam olarak niye seriyi yarım bıraktığımı hatırlamış üstüne ikinci kitaba devam ederken çok haklı olduğumu bir kez daha onaylamış bulundum.
Kitapta aslında birçok soru işareti olmasına rağmen beni en çok rahatsız eden şey ana karakterlerimizin o kadar da yakınlaşmıyor oluşu. Ana karakterlerimizin arasında bir aşk hikayesi oluşacağı çok bariz bir şekilde ortadayken ilk kitapta yapılması gerektiğini düşündüğüm bu aşkın temel unsurlarını oluşturacak şeyleri bulamadım kitapta. Bana kalırsa birbirlerinden hoşlanmaları için bile neredeyse hiçbir sebep yoktu. Tabi ikinci kitapla birlikte birinci kitapta yaşanan olayların bir kısmının hiç bilinmeyen bir yönü de açığa çıkıyor.
Kitaptaki asıl büyük soruna gelecek olursak, meleklerin niye Dünya' da olduğuna dair meleklerin bile bir fikri yok. Burada bir spoiler vereceğim. Neden burada olduklarını bile bilmezken niye biyolojik deneyler yapıyorlar? İnsanlarla alıp veremedikleri ne? Ortada bir kaos var evet, ama bu kaosun bir sebebi yok bu yüzden aslında her şeyin gerçekleşiyor olması çok saçma sayılabilir. Üstelik ana karakter meleğimiz Raffe kitabın ilerleyen sayfalarında bir yerde agnostik olduğunu belirtiyor. Tanrı' nın varlığına dair meleklerin bile bir kanıtı yok o zaman bu kadar melek nereden geliyor? Yoktan var olmuş olamazlar aniden çünkü bir tarihleri, yaşanmışlıkları var ama Dünya'da değillerdi şuana kadar. O zaman niye şimdi buradalar, amaçlarını bile bilmezken niye insanları hor görüyorlar? Bu kaosu yarattıkları zaman ellerine ne geçiyor?
Bir de önemli bir nokta var ki, güzel görünümlü kadınları Kuş Yuvası dedikleri meleklerin yerleşim bölgesine alıyorlar. O kadınlarla sevişip sevişmediklerini bilmiyorum ama kadınlar da kendi canlarını kurtarmak için savaşıyor görebiliyorum. Önemli nokta bu değil. Kadın meleklerin olduğu da söylendi o halde neden güzel kadınların değer gördüğü gibi yakışıklı erkekler de değer görmüyor? Meleklerin hepsi güzel ve yakışıklı zaten ama insanlara ilgi göstermeye ya da en azından onlarla oynamaya başlayacaklarsa neden kadın meleklerin böyle bir girişimi yok? Topluluk olarak fazlasıyla kafası karışmış bir grup bence melekler. Kafası karışık varlıkların elinde bu kadar güç tehlikeli bir hal alıyor.
Bütün bunlar yetmemiş gibi meleklerin içinde politik ayrılık olduğunu öğreniyoruz. İnsanın "İşiniz gücünüz yok politik kavgalar yapmak için mi Dünya' nın ağzına sıçtınız?" diyesi geliyor. Her şey aslında büyük, kocaman, devasa bir "NEDEN?".
ÖNERİR MİYİM?
Hayır. Bunu söylediğim ilk kitap sanırım. Seriyi yarım bırakmamak için son kitabı okuduğum zaman sorularıma cevap bulur da fikrim değişirse söylerim ama sadece ilk kitabı ele aldığımız zaman, çok aramanıza gerek kalmadan daha iyi bir şey bulabileceğiniz bir kitap konumunda kalıyor. Bu arada şuan ikinci kitabın sonuna çok yaklaştım ve sorularıma hala cevap bulamamış durumdayım. Üstelik ikinci kitapta Raffe' yi o kadar az görüyoruz ki... İlk kitapta aralarında yeterince şey geçmediğini düşünmediğimi söylediğimi biliyorum ama duyguları aslında çok yoğun, zaten bu yüzden bu duyguların temeli yok gibi geliyor diyorum. Bu kadar yoğun duygulara rağmen ikinci kitap bize "Dur bakalım bu sefer yakışıklı melekle vakit geçirmek yok biraz kaçık anneyle ve sinir bozucu insanlarla vakit geçir." diyor. Ne kadar katlanılabilir olduğu tartışılır ama ilk kitaptan sonra seriyi yıllar boyunca askıya alma sebeplerimden birisi bu olay.
Keyifli okumalar ama bununla değil mümkünse...

Yorumlar