Puanım: 9/10
Seriye ilk başladığımda güzel olduğunu düşünmüştüm ama uzun zamandır hiçbir seriye bağlanamadığım kadar bağlanacağımı tahmin etmemiştim. Uzun zamandır okuduğum kitapların çoğu güzel olmasına rağmen içimde o özel hissi yaratmamışken bu seride hissetmeyi umduğumdan çok fazlasını buldum. Ayrıca entrikalardan ve herkesin birbiri ardından iş çevirmesinden bu kadar hoşlanabileceğimi de tahmin edemezdim. Genelde her şeyin ortada olmasından ve herkesin hiçbir şey saklamadan savaşmasından yanayımdır ama bu seride sırlar ve herkesin bir diğerinin arkasından çevirdiği işler niyeyse çok hoşuma gitti.
Bu yazı çok kısa olacak çünkü ben bu seriye bu kadar bağlandıktan sonra objektif yorum yapamam. Sadece onu ne kadar çok sevdiğimden bahsedip konuyu kapatacağım.
Kitabı bitirdiğimde ki, biraz önce bitirdim tüm hislerim tazeyken klavyenin başına oturdum, sanki içimde hiçbir şey kalmayana dek tüm hislerimi boşaltmış gibi hissettim. Kitabı okurken çılgınca ağladım zaten ama bunun yanında güldüm, bağırdım, sinirlendim, eğlendim... Ama sanırım en çok ağladım çünkü sadece üzücü yerlerde değil, mutlu olmamız gereken yerlerde de ağlıyordum artık. Kitapta gerçekten tahmin edilebilir olayların yanında, hiç tahmin edemeyeceğim şeyler de oldu, bir de ne yazık ki okumadan önce öğrendiğim birkaç şey vardı ama hiç bilmeden okusam da aynı tepkiyi verirdim o olaylara. Bu kitapla, seriyle ilgili en sevdiğim şey karakterlerin bir arada verdiği aile hissi sanırım. Karakterlerin arasında arkadaşlıktan güçlenmiş aile bağları var ve aralarındaki bu şey çok güzel, hatta bu tip arkadaş/karakter gruplarında, belki de bir kurguda, en sevdiğim şey. Belki serinin bizi ilk olarak Tamlin ile tanıştırmasına rağmen ilk ortaya çıkan aşkın her zaman en doğrusu olmayabileceğini göstermesi de çok hoşuma gidiyordur. Serideki en cesur hareketlerden biriydi bu çünkü ikinci kitabın başına kadar Tamlin ile Feyre' in aşkına dair en ufak bir şüphem yoktu ve yazar bunu değiştirerek çok büyük bir risk aldı. Bazı kurgularda bu olay saçma bir aşk üçgenine dönebilir ya da esas kızın sevilmemesine, karakterinin sorgulanmasına, itici bulunmasına neden olabilirdi ama ne anlamsız aşk üçgeni oluştu ne de Feyre' in karakterine dair en ufak bir sorgulama. Herkes adına konuşamayacak da olsam benim için durum böyleydi. Rhys' ten hiçbir zaman nefret etmemiş olsam da bu kadar sevebileceğime de tam olarak inanmamıştım gerçekten olup bitene kadar.
Seri ile ilgili çok sevdiğim bir başka öge de ana karakteri: Feyre. Birçok seride göremediğim kadar güçlü bir karakteri var. Oturup hayran kalabileceğim bir karakteri. Böyle karakterlere rastlıyoruz tabii, hatta hemen hemen her seride ama çoğu zaman ana karakter olarak çıkmıyor karşımıza. Hatta benim gördüğüm kadarıyla ana karakterler genellikle çekingen, kendine güveni olmayan, endişeli tipler oluyor. Oysa Feyre güçlü, zeki, azimli ve duruşuyla da yaptıklarıyla da çok asil bir karakter. Bir ana karakterde hayran olmam için gerekli olan her şeye sahip resmen. Herkes önünde boyun eğsin diye güce tapan birisi değil ama bu gerçekleştiğinde de bundan rahatsızlık duymayan birisi dersem sanırım en doğru şekilde tarif etmiş olurum.
Bu seriyi okurken hissettiğim her şeyi öyle derinden, öyle gerçekten hissediyorum ki, hissettiğim her acı kalbimde gerçek bir acıya sebep oluyor ama her sevincim de bir o kadar gerçek oluyor. Bu "ailenin" içinde attığım kahkahaların birçoğu hayatım boyunca attığım birçok kahkahadan daha gerçek olabilir ve bunu seviyorum. Ben seriyi övmeye devam edebilirim ama kendiniz okumanız anlattıklarımı anlamanız için çok daha kolay olur. Ve biliyorum ki benim kadar sevmeyebilirsiniz bu seriyi çünkü benim tüm övgülerimin altında eksikleri ve kusurları olduğunu ben de biliyorum ama bu seri içimde var olduğundan haberdar olmadığım bir boşluğu doldurdu. Uzun zamandır aradığım ama benim bile aradığımdan haberdar olmadığım bir şeyi buldum ve yazarın diğer serisi olan Cam Şato serisini de en kısa zamanda elde edip okumanın planlarını yapmaya başladım bile. Çünkü anladığım kadarıyla orada da ana karakter bu serideki kadar güçlü ve öyle olduğu zaman o seriye de bağlanmam çok daha kolay olacak.
Demem o ki... Okuyun.
Keyifli okumalar...
Ayrıca şu fan yapımı resimlere aşık olmamak mümkün mü?
Yorumlar
Yorum Gönder