Puanım: 6/10
Öncelikle 2. kitaba neden inceleme yazmadığımı açıklayayım: Bence Kıyamet Sonrası, biraz daha olayları yerine oturtmak, birtakım soruları cevaplamak - ama hepsini değil - ve son kitapta yaşanacaklara altyapı hazırlamak için var. İkinci kitapta Raffe' nin son birkaç sayfada adam akıllı görünmesi bir yana, hem bu yüzden hem de henüz bilgi toplama aşaması olduğu için olaylar daha durağan ya da aksiyondan bir tık daha uzak gelişmeler halinde. Benim için ikinci kitap kısmen daha sıkıcı bir geçiş kitabıydı. Üçüncü kitap ise seriye dair olumsuz düşüncelerimin çoğunu silen kitap oldu ama hala yanıtlanmamış sorular var.
Üçüncü kitapta sevdiğim şey kitabın neredeyse sonuna kadar Raffe her zaman oradaydı, ve ikinci kitapta eksikliğini çektiğimizi bir kez daha hatırlattı. Olaylar ikilinin etrafında gelişti ve bir şekilde her şeyin ucu ikisine de bağlandı. İlk kitapta asla tahmin edemeyeceğim bir şekilde Beliel sevdiğim bir karaktere dönüştü ama tabii ki kötülerden birisi kendini sevdirdiği zaman genellikle olduğu gibi ben onu sever sevmez öldü. Beliel' i yine de sevmeyecek insanlar var ama aslında kötü birine dönüşmesinin mantıklı olduğu görülebiliyor. Tüm arkadaşları ve kaptanı, güvendiği ve hayatı boyunca güvenebileceğine inandığı herkes onu Cehennem' de yalnızlığa terk edip gitmiş. Bunu bir fedakarlık olarak yapmış olsalar bile Raffe ilk kitapta açıkça meleklerin yalnız kalamayacak varlıklar olduğunu söylemişti ve Beliel' i sadece yalnız da bırakmadılar, onu Çukur' da yalnız bıraktılar. İhanete uğramış hissetmesi ve intikam istemesi bence çok doğal karşılanabilecek bir şeydi bu yüzden. Yine bu yüzden kitabın sonunda Raffe kanatlarını tekrar ve bu sefer temelli olarak kaybettiği zaman Beliel' in şeytan kanatlarını tekrar takması, bir çeşit saygı gösterisiydi bence. Hoş, kanatların bu kadar lego parçaları gibi birinden sökülüp bir başkasına takılabiliyor olması biraz rahatsız edici ya neyse.
Kitapta en sevdiğim şeye gelecek olursak... Raffe' nin de Penryn' in de gerektiği zaman ırklarının yanında savaşacağını göstermesi sanırım en sevdiğim şeydi. Birbirlerine karşı ne hissederse hissetsinler farklı ırklardan geliyorlar ve insanlar ile melekler arasında bir savaş çıkacak olursa ikisi de bir kenara çekilip savaştan uzak duracak tipler değiller. Nitekim durmadılar da zaten. Her ne kadar Raffe' nin taraf değiştirip insanlar için savaşmaya başlayacağı bariz olsa da son savaş en sevdiğim olay oldu tüm seride. Hatta Raffe' nin hemen taraf değiştirmesi yerine önce Penryn' in karşısına çıkmasını istemediğimi söyleyemem. İkisinin de birbirlerini öldürmek istemedikleri halde savaştıklarını görmek isterdim ama böyle bir savaşın ardından Raffe' nin ekibi de onlarca insan öldürmüş olurdu ve Penryn büyük ihtimalle bunu affedemezdi. Onun yerine omuz omuza çarpıştılar ve savaştaki uyumları göz kamaştırıcıydı. Kılıcın birinden diğerine geçmesi, birinin diğerini tam onun savunmasız olduğu anda kollaması...
Peki kitapta ne eksik: Bu melekler nereden geldi, bir kısmı niye bu kadar kana susamış, son savaştan sonra niye usluca dönmeyi kabul ettiler? Bir sürü soru var yanıtlanmamış. Nereden geldiklerine dair en ufak bir ipucu da yok üstelik. Son savaşta Uriel' in yenilmesi, nasıl bir anda tüm melekleri Uriel' in yalan söylediğine ikna etti? Üstelik Raffe gözlerinin önünde bir iblisle anlaşma yapmışken, nasıl oldu da melekler insanlara saldırmaktan vazgeçip, çekilip gittiler? Ayrıca Raffe' nin kanatlarını kaybetmesi gerçekten gerekli miydi? İblisle yaptığı anlaşma bir çift başmelek kanadı diyordu, özellikle Raffe' nin kanatlarını istediğine dair bir bilgi yoktu ve Uriel yerde, yenilmiş ve kanatları yerinde bir şekilde yatıyordu. Ölü değildi ve kanatları biraz yolunmuştu belki ama kanatların tüyleri yeniden çıkar nasıl olsa. Kanatlar her ne kadar öyle gibi davranılsa da süs parçası değiller, canlılar ve o yüzden tüylerinin yeniden uzayacağını varsayıyorum ama asıl odaklanmak istediğim konu, yaptığı onca şeyden sonra niye Uriel' in kanatlarını kesip iblise vermeyi uygun görmediler? Meleklerin kendince kuralları ve bir yaşam tarzları var ama yeterince kural yıkıldı çoktan. Muhtemelen iblis lordlarıyla anlaşma yapmamak da bir kuraldır hani.
ÖNERİR MİYİM?
Kitabın çok fazla eksiği var. İkinci kitabın büyük çoğunluğunda ve Son kitabın bir kısmında sıkıldım da. Ama yine de kitabı okurken eğlenmediğimi söyleyemem. Belki tavsiye edeceğim kitapların başını çekmez ama yine de okunabilir diye düşünüyorum. Her ne kadar bir sürü cevapsız sorum kalmış olsa da...
Keyifli okumalar.
Yorumlar
Yorum Gönder